Türkiye’de Soylulaştırmanın Kavramsallaştırılması
‘Soylulaştırma’ kavramı alt gelir grubu işçi sınıfının yaşadığı, sosyo-kültürel açıdan çöküntüye uğramış ve fiziksel çevresi yıpranmış, kent içerisindeki köhneleşmekte olan alanların orta ve üst gelir grupları tarafından işgal edilmesini anlatmak için ilk defa 1964 yılında kullanılmıştır. Bu tarihten itibaren Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın metropolleriyle bağlantılı olarak karşımıza çıkmakta olan soylulaştırma, 1980’ler sonrasında küresel süreçlerle birlikte dünyanın pek çok metropolinde görülmeye başlanmıştır. Sadece coğrafi olarak büyük kentlerle sınırlı kalmayan soylulaştırma yerleşme sisteminin alt kademelerine doğru da yayılmış hatta kırsal alanlarda da tartışılır hale gelmiştir.
Ortaya atıldığı dönemde kavram, kent merkezindeki tarihi evlerin yenilenmesini ve kiracılıktan mal sahipliğine olan dönüşümü ve buna bağlı olarak da artan emlak fiyatlarıyla yerinden edilmeyi tariflemiştir. Ancak bugün soylulaştırma bu klasik tanımın dışında kent çeperlerindeki, gecekondu alanlarındaki ve yeni inşa edilen alanlardaki benzer süreçleri de içeren bir kavram haline gelmiş ve kırsal-soylulaştırmadan süper-soylulaştırmaya veya ticaret-odaklıdan turizm-odaklıya çeşitleri artmış, ayrıca farklı coğrafi odaklarla Küresel Kuzey ve Güney’de örnekleri hızla artmaya devam etmiştir. Farklı kentsel süreçlerle kapsamı ve dolayısıyla tanımı da genişleyen soylulaştırmayı, Türkiye’de yaşanan kentsel süreçlerle nasıl yorumlayacağız?
Etkinlik notlarına erişebilmek için aşağıdaki dosyaya tıklayabilir/indirebilirsiniz.
Türkiye’de Soylulaştırmanın Kavramsallaştırılması Toplantı Notları