Yüksek Lisans Tezi: Ezgi Akdoğan–Yüksek Lisans Tezi: Melek Karahasan

Ezgi Akdoğan: Türk Şarap Endüstrisinde Dayanıklılık: Trakya Şarap Endüstrisi Örneği

 

Danışman: Prof. Dr. Yiğit Evren
Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı / Bölge Planlama Bilim Dalı

 

Dayanıklılık, son on yılın ekonomik coğrafya ve bölgesel gelişme yazını kapsamında geniş bir çerçeveden incelenerek güncelliğini koruyan bir araştırma konusu olmasına karşın, teorik düzlemde yapılan tartışmalarda bulguya dayalı saha araştırmalarının yetersizliğine işaret edilmekte, bu konuda özellikle görece az araştırılan coğrafyaların ve sektörlerin önemine vurgu yapılmaktadır. Bu tez çalışmasında, söz konusu ihtiyaca cevap verebilmek amacıyla Türk şarap sektörü ele alınmıştır. Araştırmada öncelikle, ikincil verilerden hareketle, tarihsel perspektiften Türk şarap sektörünün gelişim süreci ve genel durumu ortaya konulmuştur. Sonrasında, örnek çalışma olarak, Türkiye’deki şarap üreticilerinin yaklaşık üçte birinin yer aldığı Trakya bölgesinde Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle bir bölgesel dayanıklılık ve iş birliği projesi olarak geliştirilen, Trakya Bağ Rotası incelenmiş ve rotaya dâhil edilen işletmelerin 2000 sonrası değişen kurumsal bağlam ve ortaya çıkan yeni şoklar karşısında nasıl ayakta kaldıkları sorgulanmıştır. Çalışma sonucunda bu girişimin, Trakya’da şarap üretiminin yerele gömülü yapısal özellikleri nedeniyle, firmalar arası iş birliği ortamını yaratmada beklentileri karşılayamadığı; buna karşılık üreticilerin rotadan bağımsız bir biçimde kendi sektörel dayanıklılıklarını inşa etme yoluna gittikleri tespit edilmiştir.

Melek Karahasan: Türkiye’de Tarımsal Yenileşim Sisteminin Evrimi

 

Danışman: Prof. Dr. Aliye Ahu Akgün
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı / Bölge Planlama Bilim Dalı

 

Tarım, gıda ihtiyacını karşılamanın yanısıra günümüzün küresel problemleri olan gıda güvenliği, iklim değişikliği, kırsal yoksulluk, rekabet gücü gibi sosyal, ekonomik ve çevresel sorunların çözümünde de büyük öneme sahip stratejik bir sektördür. Öte yandan değişen pazar, teknoloji, sosyal ve çevresel koşullar tarım sektörünü öngörülemez şekilde dönüştürmektedir. Bilginin etkin olarak kullanılması yeni koşullara uyum sağlamayı kolaylaştırmaktadır. Bu doğrultuda tarımın daha rekabetçi ve sürdürülebilir hale getirilmesinde tarımsal yenileşim (Eng. agricultural innovation) düşüncesi önem kazanmıştır. Tarımsal yenileşim sistemi, tarımda yeni teknolojilerin üretilmesi, yaygınlaştırılması ve kullanılmasına ilişkin çeşitli disiplinlerden aktörlerin yer aldığı dinamik ve karmaşık bir süreçtir. Tarımsal yenileşim sistemi düşüncesi, günümüze gelene kadar tarım sektöründeki değişen ve çeşitlenen talepler doğrultusunda paradigma değişimlerine uğramıştır. 1980’li yıllarda ortaya çıkan Ulusal Tarımsal Araştırma Sistemleri (UTAS) bilginin oluşturulmasına, 1990’larda Tarımsal Bilgi Sistemleri (TBS) bilginin oluşturulması ve dağıtılması, 2000’li yıllardan itibaren etkinliğini sürdüren Tarımsal Yenileşim Sistemleri (TYS) ise, bilginin oluşturulması, dağıtılması ve uygulanmasını kapsamaktadır. Geleneksel tarımsal araştırmaların problemleri çözmekte yetersiz kalmasıyla ortaya çıkan bu yeni yaklaşım, tarımsal gelişmenin tek unsurunun araştırma olmadığını, bunun yanında kurumsal ve politik faktörlerin de sistemde etkili olduğunu vurgulamaktadır. Geleneksel tarımsal araştırmaların gerçekleştirilmesinde kamu kurumları ana aktörken yeni yaklaşımla birlikte özel sektör, üniversite, sivil toplum örgütleri gibi çeşitli aktörler de sisteme dahil edilmiştir. Tarımsal yenileşim sisteminin başarısı, yenileşim faaliyetlerinin kırsal toplulukların ihtiyaçlarına cevap vererek sosyal, ekonomik ve çevresel faydalar sağlamasına bağlıdır. Tarımsal yenileşim kavramı her ne kadar literatürde yeni bir kavram olarak ifade edilse de uygulama da örnekleri çok uzun yıllardır görülmektedir. Bunun en bilinen yaygın örnekleri yeni ürün çeşitleri veya üretim tekniklerinin geliştirilmesidir. Tarımsal yenileşim sistemi; aktörler, politikalar, piyasalar ve yerel koşullar olmak üzere bir takım alt sistemlerden oluşmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’deki tarımsal yenileşim sisteminin evrimini alt sistemler üzerinden incelemektir. Çalışmanın yöntemi, ikincil veri kaynakları kullanılarak süreç içerisindeki değişim ve mevcut durumun keşfedici ve betimleyici araştırma yöntemleriyle ortaya konulmasına dayalıdır. Arşiv veriye dayalı tespit çalışmasında Türkiye’nin değerlendirilmesinin temel sebepleri; hem ülkede tarımsal araştırma faaliyetlerinin çok uzun yıllardan beri yapılıyor olması hem de ülkenin sahip olduğu tarım potansiyelidir. Bu bağlamda Türkiye’de tarımsal yenileşim sistemindeki evrimin incelenmesine ilişkin ilk olarak aktörler tanımlanmış ve coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak aktörlerin mekânsal dağılımları Düzey II bölgeleri seviyesinde görselleştirilmiştir. Tarımsal yenileşim sisteminde yer alan eski ve yeni aktörler, Türkiye’de tarımsal araştırma/tarımsal Ar-Ge kurumsal altyapısı ifadeleri kullanarak makale, internet kaynakları, haber vb. dokümanlar incelenerek belirlenmiştir. Türkiye’de tarımsal yenileşim çalışmalarını yürüten kamu aktörleri, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı TÜBİTAK’tır. Özel sektör aktörleri, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal araştırma yetkisi verilen kuruluşlar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tarımsal Ar-Ge merkezi olarak belirlenen firmalardır. Üniversite aktörleri, tarımla ilgili eğitim veren fakülteler ve tarımsal Ar-Ge merkezleridir. Tarım ve gıda konusunda faaliyet gösteren çok sayıda STK olması ve bunlardan hangilerinin yenileşim temelli faaliyetler gerçekleştirdiklerinin tespiti mümkün olmadığından çalışma kapsamında sadece TAGEM’le işbirliği projesi geliştiren sivil toplum kuruluşları dikkate alınmıştır. Tüm bu aktörlerin evrimi 4 dönemde ele alınmıştır. İlgili bölümde detayları açıklanan bu dönem aralıkları Türkiye’de tarımsal yenileşim sistemine yönelik atılan adımlar dikkate alınarak belirlenmiştir. Görselleştirme için çalışmanın veri setini kamu kurumları, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere süreçte yer alan aktörlerin tarımsal yenileşim faaliyetlerine başlama tarihleri ve birimlerin kuruluş yerleri oluşturmaktadır. Kümeleme analizi ile tarımsal göstergeler açısından benzer özellik gösteren bölgeler 4 gruba ayrılmış ve bu doğrultuda aktörlerin hangi küme grubunda daha fazla yığılma gösterdiği tespit edilmiştir.Çalışmanın sonucunda, tarımsal yenileşim sisteminde yer alan aktörlerin evrimi incelendiğinde Türkiye’de tarımsal araştırmalara ilişkin çalışmaların 1925’te kamu öncülüğünde başlamasına karşın günümüzde kamu kurumları, özel sektör, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının da dahil olduğu karma bir aktör yapısı oluşmuştur. Tarımsal yenileşim konusunda faaliyet gösteren kamu kurumları ve üniversiteler görece ülke genelinde eş dağılım gösterirken özel sektör kuruluşları batı kesimlerde yer alan büyükşehirlerde yığılmıştır. Kümeleme analiziyle tarımsal göstergeler bağlamında öne çıkan bölgelerin homojen olmadıkları ve göstergeler bağlamında kendi içinde farklılık olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda aktörlerin yer seçiminin temel olarak tarımsal potansiyelle ilişkili olduğu fakat yığılmaların herhangi bir kümeyle/bölgeyle anlamlı bir ilişkiyle açıklanamayacağı ortaya çıkmıştır. İlk başlarda daha çok ürün yenileşimine odaklı olan politikalar günümüzde süreç, pazarlama ve organizasyon yönünde çeşitlenmiştir. Tarımsal yenileşim göstergeleri incelendiğinde Türkiye’de tarımsal yenileşim konusunda önemli gelişmelerin yaşandığı tespit edilmiştir. Tüm süreç değerlendirildiğinde ülkedeki tarımsal yenileşim çalışmaları uzun zamandır Ar-Ge temelli olarak gerçekleştirilmesine karşın son dönemde sistem düşüncesi bağlamında ele alınmaya başlanmıştır.

Seminer Videoları